Eşsiz bir sezonun ardından basketbolun zirvesi 2022 NBA Finallerine kalan takımlar belli oldu. Bir tarafta doğu konferansından Boston Celtics, diğer tarafta ise son yıllarda buraların tozunu çokça yutmuş batı şampiyonu Golden State Warriors.
İki takımda NBA finallerine gelirken oldukça zor yollardan geçti. Basketbolun en heyecanlı, en rekabeti yüksek, seviyelerin Everest’e ulaştığı NBA Finalleri için geri sayım başlarken iki takımın final yolunu, eksilerini, artılarını değerlendirerek heyecanımızı sizinle paylaşmak istedik. Let the Show Begin…GOLDEN STATE WARRIORS | Dub Nation Yeniden…
2010’ların başında dahiyane Pace and Space oyununu dikte etmeye başlayan Warriors, tarihin görüp görebileceği en iyi şutörlerle bu basketbolu kusursuzlaştırmaya başlıyordu. Koç Steve Kerr, eşsiz statik şutör Klay, ruhani lider Draymond ve tabii ki bu oyunun her daim merkezinde olan 2 kez MVP Stephen Curry.
LeBron James ile olan müthiş rekabet ve Durant’in gelmesiyle NBA tarihinin en önlenemez takımı haline gelen Golden State, 2019’da en son finale çıktığında Durant ve Klay’in sakatlıklarıyla boğuşurken Toronto Raptors’a boyun eğmişti. Ardından Durant gitti, Klay’in sakatlığı devam etti ve ligin en tepesinden sonra bir anda dibi gören GSW’nin artık eski haline dönemeyeceğini konuşmayan yoktu.
Warriors’tan Alışıla Gelmiş Tarife
Playofflara çok formda girdiklerini söyleyemeyiz ama kadro oldukça sağlıklıydı ve daha önce şampiyonluklar yaşamış koç, oyun liderleri ve süper starlara sahipti Warriors.
NBA Play-offları ilk turunda, son MVP Nikola Jokic önderliğindeki Denver Nuggets karşısında çok zorlanmayan Steve Kerr’in takımı, rakibini 4-1 geçerek adını rahat bir şekilde Konferans yarı finaline yazdırıyordu.
Yarı finalde ise rakip en çok gelişme kaydeden oyuncu ödülü alan Ja Morant’in takımı Memphis Grizzlies’ti. Seri boyunca psikolojik üstünlük genelde Golden State’te olsa da, seriyi pek kolay geçirdiklerini söyleyemeyiz. 6. Maçta son çeyreğe kadar ortada geçen maçı, son bölümde Game 6 Klay’in benzersiz performansıyla noktalayarak adını 2019’un ardından bir kez daha konferans finallerine taşıdı.
BOSTON CELTICS | Genç Yapının Beklenen Yükselişi
2013’te General Menajer Danny Ainge, Brad Stevens’ı Boston koçu yaptıktan sonra akıllarda tek bir düşünce vardı. İhtişamlı Paul Pierce, Ray allen ve Kevin Garnett döneminin ardından tanking yapıp kritik draft ve takas hamleleriyle Boston’ı tekrardan şampiyon takım seviyesine ulaştırmak. Sırasıyla Jayson Tatum ve Jaylen Brown hamleleriyle gelecek vadeden bir kadro oluşturmayı başaran Boston’ın en iyi yaptığı şey ise yıldızlar üstüne kurulu bir oyun planından ziyade basketbolun ve oyun yapısının ön planda olduğu bir sistem kurmaktı.
2018’de bunun ilk meyvelerini konferans finaline çıkarak toplayan Celtics, LeBron James’in takımı Cavaliers’a boyun eğmişti. Ama o zamanlar çok gençlerdi ve üstüne koyacakları çok fazla şey vardı. LeBron James gibi o zamanlar doğunun tek hakimi karşısında istediklerini alamamaları çok normaldi.
2020 yılında ise pandemi döneminde Bubble’da oynanan Playofflarda yine aynı noktaya çıkan Boston, bu seneki rakibi olan Miami’ye 4-2 ile yenik düşmüştü. Burada ise sorun oyundan ziyade ufak detaylardı. Şu bir gerçekti bu takım eninde sonunda NBA finalleri görecek hatta şampiyon takım seviyesine gelecekti.
Koçlukta gösterdiği vizyoner ve eşsiz yönetimin mükafatını Boston’ın Basketbol operasyonları başkanı olarak alan Brad Stevens, ilk iş olarak Nets’te başarılı bir asistan koçluk serüveninden gelen Ime Udoka’yı takımın başına getirdi. Savunma orijinli bir koç olarak bilinen Udoka, haliyle kendinden bekleneni yaparak uygun savunma malzemesini arşa çıkardı ve sezonun açık ara en iyi savunma takımı olarak sezonu tamamladı. Artık bu yetenekli ve basketbol oynamaya çalışan genç ekibin savunma olayını da çözdüğünü ve önlerinde artık hiçbir engel olmadığını sezonun son bölümündeki formlarıyla anlayabiliyorduk.
Normal sezonda son 32 maçın 26’sını kazanarak doğuyu 2. Sırada bitiren Boston, tam anlamıyla Playofflara en hazır giren ekip olarak göze çarpıyordu.
Doğunun Zor Yolları
İlk turda Durant ve Kyrie’li Brooklyn Nets’e adeta ders veren Celtics, yıldızların takımı Brooklyn’e merhamet göstermeyip 4-0’la süpürüyordu. Savunma ve oyun dersi veren Celtics’in gerçek rakibi bir sonraki turda karşısına çıkacaktı.
Son şampiyon ve şu an da NBA’in en iyi oyuncusu olarak görülen Giannis Antetokounmpo önderliğindeki Milwaukke Bucks’tı rakip. Seri gerçekten bir NBA finali tadında olurken gerçekten yılın en sert play-off eşleşmesiyle karşı karşıyaydık. Seride 3-2 geri düşen Boston, savunma yaparak ve Giannis’in temposunu düşürerek işleri tersine çevirdi ve Bucks’ı 7. Maçta devirdi. Ve adını son 5 yılda 3. kez konferans finallerine yazdırdı.2020 den sonra rakip yine Miami Heat
2 yıl önce yine konferans finalinde eşleştiklerinde seriye favori çıkan taraf Boston’dı, ancak beklenilenin aksine Miami’nin savunmadaki gücü, Celtics’e ağır geldi ve rakibine 6 maçta boyun eğen o zaman Boston olmuştu.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi koç Udoka’nın takımın başına getirilmesindeki amaç çok netti. Defans, defans ve defans. 2 yılda değişen en önemli şey buydu. 2020’de rakibine savunma gücüyle yenilen Boston, bu sefer en önemli artısı olarak savunmayla başlıyordu doğu finaline.
Sistemlerin savaşı
Boston ve Golden State’in ortak bir yanı var. O da topu mümkün olduğu kadar hızlı hareket ettirip en verimli şutu bulmak. Yani Pace and Space (hız ve boş alan) basketbolu. Greg Popovich’in Spurs’un den beri bu işi zirveye taşıyan Steve Kerr ile beraber GSW oldu. Yukarıda da bahsettik, Warriors’ın önlenemez oyununun çıkış noktasıydı bu oyun. Belki de onları 2 yıl aranın ardından tekrardan zirveye taşıyan sabit zirve.
Ancak bu oyun hakkında kafayı yoran sadece onlar değildi. Brad Stevens’ın sisteminden kalan top paylaşımcı oyun Udoka’nın savunma dokunuşlarıyla harmanlanıyordu. Zaten final parolası da burada yatıyor.
Tecrübenin Golden State’ten yana olduğu aşikar. Başta koç Steve Kerr olmak üzere Stephen Curry, Klay Thompson ve Draymond Green bu anları defalarca yaşadı. Yendiler, en ağır darbeleri aldılar (2016 LeBron), sakatlandılar ve daha nicesi. Mental olarak finale fazlasıyla hazır olacaklarını söylemek çok zor değil.
Ama seri özelinde söylememiz gereken şey şu, dinamiklerin genel oyun anlamında Boston Celtics’e doğru olmasını ön görebiliriz. Çünkü daha gençler, daha iyi savunma yapıyorlar ve paylaşımcı oyunları neredeyse Warriors kadar iyi. Sadece unutulmaması gereken faktör, Boston’ın kendi oyun standardını GSW’ye ne kadar dikte edeceği. Ya da salt tecrübe haline gelen San Fransisco ekibin buna ne kadar izin vereceği.
2022 NBA Finalleri Perşembeyi Cumaya bağlayan gece TSİ 04:00’te Golden State’in ev sahipliğinde başlayacak. Umarız keyifli bir seri olacak, basketbol anlamında son yılların belki de en heyecan verici eşleşmesi desek abartmış olmayız. Merakla bekliyoruz.
Yazar: Muratcan EDİZ
