X
Aradığın kriterlere uygun ürün bulunamadı.
Aradığın kriterlere uygun ürün bulunamadı.
İlgili Kategoriler
İlgili Markalar

Sneaker Dünyasını Etkileyen 8 Kadın

Yazı: Alara Demirel

Sneaker kültürü, tarihsel bir perspektiften bakıldığında, dinamik bir akış içerisinde sürekli evrilen ve gelişen bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bugün anladığımız şekliyle kauçuk tabanlı ilk spor ayakkabılar, aslında özellikle erkekler veya kadınlar için değil, spor ve boş zaman etkinlikleri için işlevselliğe odaklanarak geliştirilmişti. Yani ayakkabının kendi doğasında bir cinsiyet kısıtlaması yoktu.

1860’larda kroket oynanırken kullanılan ayakkabılar; daha sonra 1970’lerde boş zaman ve spor aktivitelerinin ayrılmaz bir parçası oldu. Esasen, basketbolun etkisi ve koşuya ilgi arttıkça, sneaker dünyası daha da demokratikleşmeye başladı. Dolayısıyla sneaker kültürü, başlangıcından bu yana, sadece belirli bir toplulukla sınırlı kalmadı; geniş bir yelpazede çeşitlilik ve kapsayıcılık sunan bir yapıya sahipti.  Hâlâ da öyle.

Tasarımcılar, sporcular, sanatçılar ve aktivistler; bu kültürü şekillendirme sürecinde önemli roller üstlendiler ve sneaker dünyasına adlarını altın harflerle yazdırmaya devam ediyorlar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, bu devinim dolu kültürü, kadınların bu dünyada nasıl bir iz bıraktığına odaklanarak incelemenin heyecanlı olacağını düşünüyorum.

Aşağıda, sneaker kültüründe adından bahsettiren 8 kadına odaklanan bir anlatı bulacaksın. Yenilikçi yaklaşımları, cesur tercihleri ve “sınır”ları (“norm”ları) zorlayan tasarımlarıyla yarattıkları farktan ilham alabilirsin. Bu hikayelerle, sneaker kültürünün bir moda trendinden öte, toplumsal cinsiyet normlarını da sorgulayabilen dinamik akışını sürdürdüğünü göreceğiz.

 1.       Tiffany Beers: Tiffany Beers, özellikle Nike’taki görev süresi boyunca sneaker sektörüne yaptığı önemli katkılarla tanınıyor. Tasarımcı, Electro Adaptive Reactive Lacing (EARL) teknolojisini hakkıyla sergileyen Nike Hyperadapt, “Back to the Future’daki ayakkabı” ve 2015 Nike Mag gibi yenilikçi ürünlerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştı. Beers, sektördeki başarılarının yanı sıra, kadınları STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarında kariyer yapmaya teşvik etme konusunda da oldukça aktif rol üstleniyor. Kadınların erkek egemen sektörlerde karşılaştıkları zorlukların farkında olan Beers; bu projelerle kadınlar arası desteğin, birbirimizle güvenli ağlar kurmanın önemini vurguluyor.

2.      Stella McCartney: Stella McCartney, bir tasarımcı olarak uzun zamandır sürdürülebilir modanın ön saflarında yer alıyor. Ultraboost 22 için Adidas ile yaptığı işbirliği de bir istisna değil. Bu ortaklık, üretimde yaratılan atık sorununu düşünüyor ve geri dönüştürülmüş malzemeler içeren bir malzemeden üretiliyor. McCartneynin Ultraboost 22 için tasarım felsefesi, performans veya stilden ödün vermeden çevresel etkiyi en aza indirmeye odaklanıyor; hem Adidas’ın hem de McCartney’nin sürdürülebilirlik alanında inovasyona olan bağlılığının altını çiziyor. Tasarımcı, bu işbirliği üzerinden spor giyim endüstrisinde çevre dostu tasarımın sınırlarını zorlamaya devam ediyor ve kendine özgü estetik bakışını Adidas’ın yıllara dayanan deneyimiyle birleştirdiği teknoloji anlaşıyla biraraya getirerek normatif algıları yıkıyor.

3.      Charlotte Lee: Charlotte Lee, hem sneakerhead’lerin hem de modayı yakından takip edenlerin ilgisini çeken Casablanca x New Balance 327’nin arkasındaki tasarımcı. Manchester’da yaşayan ve 2014 yılından bu yana New Balance ekibinin bir parçası olan Lee’nin, spor ayakkabı tasarımına yeni bir bakış açısı getirdiğini söylemek hiç zor değil. Paris şehrinin Fas kültürünün birleştiği lüks bir marka olan Casablanca ile New Balance arasındaki işbirliği de Lee’nin tasarım direktörlüğünde hem estetik hem de yenilikçi bir spor ayakkabıyla sonuçlanmıştı. Bu işbirliği, Lee’nin New Balance’ın beraber ilerlettiği estetik geleceğini, çağdaş tasarım hassasiyetleriyle birleştiriyor.

4.      Sheryl Swoopes: Sheryl Swoopes, kadınların basketboldaki temsil hayatının öncülerinden biri olarak, 1995’te Nike Air Swoopes ile kendi adını taşıyan ilk kadın spor ayakkabısına ilham kaynağı olmuştu. Swoopesun gücü, azmi ve basketbol sahasındaki başarıları ,bu ayakkabının tasarımının merkezinde yer alıyordu.


Sneaks Up

5.       Vashtie Kola: Vashtie Kola, moda, müzik ve sanat dünyasında çok yönlü bir yetenek olarak tanınıyor. 2010 yılında Jordan markasıyla işbirliği yaparak tarihe adını yazdıran Kola, “Jordan markasıyla işbirliği yapan ilk kadın” olarak önemli bir kilometre taşını temsil eder. Air Jordan 2 ile sonuçlanan bu işbirliği, ilhamının eşsiz tarzını ve sokak modasına olan derin bağlılığını yansıtıyordu. Vashtie Kola’nın bu başarısı, kadınların sneaker kültüründeki yerini güçlendiren ve bu alandaki cinsiyet kalıplarını kıran önemli bir adım.

6.      Aleali May: Aleali May, moda dünyasında bir “stil ikonu” ve “etkileyici bir figür” olarak dikkat çekiyor. Jordan markası ile birkaç popüler sneaker serisini tasarlayan Aleali, 2017’de başlayan projeyle birlikte, “tasarladığı Jordan modelleri, hem sokak modasının cesur estetiğini hem de kişisel stilini yansıtan detaylarla öne çıkıyor” betimlemesiyle dikkat çekmişti. Aleali May’in Jordan ile işbirlikleri, geniş bir hayran kitlesi tarafından takdir ediliyor ve tasarımları, sneaker koleksiyonerleri arasında özel bir yer tutuyor.


Sneaks Up

7.       Chitose Abe: Chitose Abe, Japon moda tasarımcısı ve Sacai markasının kurucusu olarak, Nike ile bir dizi yenilikçi işbirliği yapmasıyla öne çıkıyor. Sacai, Abe’nin benzersiz tasarım yaklaşımını temsil ediyor; bu yaklaşım, tasarımcının, geleneksel ve modern unsurları, farklı tekstil ve yapıları birleştirerek yenilikçi bir şekilde yorumlamasına olanak tanıyor. Nike ile olan işbirliği ise bu yenilikçi yaklaşımın spor giyime uygulanmasını temsil ediyor. Abe’nin Nike için tasarladığı ürünler, fonksiyonellik ve high fashion estetiğini birleştirerek, spor ayakkabı ve giyimde yeni bir bakış açısı sunuyor.

8.       Georgina James: Georgina James, Nike’ın kadınlar için hazırladığı ayakkabı koleksiyonlarının arkasındaki yaratıcı zekalardan biri. James, ürün tasarımı departmanında liderlik etmiş ve birçok inovatif tasarımın ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştu. İş insanının çalışmaları, fonksiyonellik ile moda arasındaki sınırları zorlayarak, sporculara yönelik ürünlerin hem performans hem de estetik açıdan üstün konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Nike içindeki bu rolüyle, Georgina James, spor giyim endüstrisinde kadınların ihtiyaç ve beklentilerini ön planda tutan tasarımlar yaparak, markanın kadın koleksiyonlarını daha da ileriye taşıyan bir isim hâline geliyor.